Ortağın Borcu Nedeniyle Şirketin Feshini İsteme usulü

T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ

E. 1999/7070

K. 1999/9033

T. 11.11.1999

DAVA : Tararlar arasındaki davanın Elazığ 2.Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 16.2.1999 tarih ve 1998/751-1999/15 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tararından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tararından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacılar vekili, davalı şirket ortaklarından Ahmet Duma'nın müvekkillerine borçlu olması nedeniyle hakkında icra takibi yapılıp hissesi üzerine haciz konulduğunu, ancak şirket tasfiye edilmeden hisse satışı yapılmadığını ileri sürerek davalı şirketin tasfiyesine, tasfiye için memur atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı şirket vekili, Ahmet Duma'nın şirket ortaklığından ihraç edildiğini ve hissesinde bankaya 15.2.1999 gününde bloke edildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından Ahmet'in davalı şirket ortaklığından ihraç edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.

Dava, limited şirket ortaklığının ortaklık payını haciz ettiren alacaklının TTK. nün 522 maddesine dayanarak açtığı limited şirketin feshi davasıdır. Kollektif ortaklıktan farklı olarak, alacaklı, borçlunun kişisel mallarından veya limited ortaklıktaki kar payından alacağını alamamış olması gerekmektedir. Yani, limited ortaklıktaki payın haczi için TTK.nün 191 maddesinin öngörüldüğü koşullar aranmamıştır. Alacaklı, ortağın payını haciz ettirmişse, bu alacağı için en az 6 ay önce limited ortaklığın feshini ihbar suretiyle, ortaklığın tasfiye bakiyesinden borçlu ortağa düşecek paydan alacağını alabilir, öte yandan, haczin de katı haciz aşamasına ulaşması gerekir. Feshi ihbar ise şekle tabi değildir. Ancak feshi ihbarın ortaklığa değil tüm ortaklara ayrı ayrı tebliği gerekir. Bundan sonra ortaklığın feshinin dava edilmesi gerekir. Ayrıca TTK. 523. maddesinde limited ortaklığın infisahının önlenilmesi düzenlenmiştir. Limited ortaklıkta ortağın ortaklıktan çıkarılması hali de ayrı bir tasfiyeyi önleme nedenidir. Bu halde, ortağın gerçek payı hesap edilerek ödenmek suretiyle infisahın önlenilmesi olanağı vardır. TTK.nün 523/son maddesindeki koşul yerine getirilmeden, aleyhine takip yapılan ortağın ortalıktan çıkarılmasına karar verilmiş olması alacaklının açtığı fesih davasını önleyemez.

Olayımızda, davalı şirket ortağı Ahmet, Elazığ 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/273 E, 1998/925 K sayılı ilamı ile ortaklıktan ihraç edilip, payı Emlak Bankasına 15.2.1999 da bloke edilmiştir.

Bu açıklamalar ışığında mahkemece, öncelikle Elazığ 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/273 E 1998/925 K sayılı ilamının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması, ortağın payının haczedildiği icra takip dosyasının celbedilerek açıklanan hususları taşıyıp taşımadığının tesbit edilmesi TTK.nün 523 /son maddesinin de gözönünde tutularak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukar ıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.11.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.