Faturaya İtiraz
Türk Ticaret Yasasının 23/2 maddesindeki “Bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı (içeriği) hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını (içeriğini) kabul etmiş sayılır” hükmü çerçevesinde bir faturanın içeriğine itiraz etme durumu burada konu edilmektedir.
Münderecattan maksat, faturanın içeriğindeki bilgilerdir. Bu bilgiler, faturanın ihtiva ettiği satılan malın veya alınan hizmetin açıklaması için olabileceği gibi, bu mal veya hizmetin tutarı ve/veya faturanın tarihi ile ilgili de olabilir.,
Faturaya İtiraz Şartları
Faturaya itiraz için gerekli şartları şu şekilde sıralayabiliriz.
Faturaya İtiraz İçin Gerekli Süre
Türk Ticaret Yasasının 23/2 maddesiyle getirilen hükme göre faturaya itiraz için gerekli süre, bu faturanın alındığı tarihten itibaren 8 gündür.
Türk Ticaret Yasasının 23/2 maddesinde sözü edilen 8 günlük süre ile ilgili gerekli açıklamalar “2.3 Faturanın Karşı Tarafa Teslim Edilmiş Olması” paragrafında etraflıca incelenmiştir.
Konuyu şu şekilde özetleyebiliriz,
Türk Ticaret Yasasının 23/2 maddesinde faturanın münderecatına itiraz için 8 günlük süreden söz edildiğine göre, bu 8 günlük sürenin tespiti önem kazanmaktadır. 8 günlük sürenin belgelerle tespit edilmesi gerektiği açıktır. Bu sebeple düzenlenen faturanın karşı tarafa gönderilirken, karşı taraf tarafından teslim alınış tarihinin belli edilecek şekilde gönderilmesi, dolayısıyla bu gönderiliş şeklinin iadeli taahhütlü, noter veya kargo ile olması gerekmektedir. Bunların yanında düzenlenen faturanın karşı tarafa bir zabıtla teslim edilmesi de olanaklıdır.
Ayrıca irsaliyeli faturaların, malın tesliminde karşı tarafa verildiği ve malı alan tarafından irsaliyeli faturanın altındaki malı teslim alan yerinin, faturayı teslim alan tarafından imzalandığını da göz önüne alarak, irsaliyeli faturanın karşı taraf tarafından imzalanarak alındığı tarih, yasada gösterilen 8 günlük sürenin başladığı tarihtir.
Alıcı ile satıcı arasındaki sözleşmenin yazılı olabileceği gibi sözlü de olabilmesinin olağan olduğu bundan önceki bölümlerde de incelenmişti. Şurası muhakkaktır ki, satıcı tarafından bir faturanın düzenlenmiş olmasını, satıcı ile alıcı arasında yazılı veya sözlü bir anlaşmanın bulunduğunun göstergesi olarak kabul etmek gerekmektedir. Taraflar arasında bir sözleşmenin bulunmaması halinde, faturadan da söz etmek olasılığı bulunmamaktadır. Ancak buna karşın bir fatura düzenlenmiş ise bu faturanın süresi içinde karşı tarafa ibraz edilmiş olup olmamasının, diğer bir anlatımla Türk Ticaret Yasasının 23/2 maddesindeki süreden de bahis edilmesinin olanağı olmayacaktır.
Faturanın İçeriği
Türk Ticaret Yasasının 23/2. maddesindeki “Münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılır” hükmünü incelememiz gerekmektedir.
Konu ile ilgili açıklamalar “2.2 Faturanın Münderecatının Doğruluğu” paragrafında etraflıca incelenmiştir.
Konuyu burada özetlemek istersek,
Faturanın muhteviyatından amaç faturayı düzenleyen tarafın, diğer bir anlatımla fatura konusu malı teslim eden veya hizmeti sunan taraf ile faturayı alan tarafın arasında yazılı veya sözlü olarak mutabakat sağlanan bütün hususların faturanın muhteviyatında bulunması gerekmektedir.
Satıcı ile alıcı arasında bu alış-veriş ile ilgili anlaşmada satıcı tarafından verilecek emtia veya sunulacak hizmet ile ilgili her türlü bilgilerin düzenlenen faturada bulunması gerekmektedir.
Faturanın muhteviyatına, faturayı düzenleyen tarafından faturanın üzerine yazmış olduğu bütün bilgiler dahil bulunmaktadır. Satılan malın adedi, malın özellikleri, tutarı ile malın teslim tarihinin gerçeklere uygun olması gerekmektedir.
Fatura muhteviyatı mal ya da hizmetin karşı tarafa teslim tarihi ile faturanın üzerindeki tarih arasında en çok on gün günlük süre bulunması gerekmektedir. Bu on günlük sürenin dönem içinde kalması şartına, diğer bir anlatımla dönemsellik ilkesine uyulmasına önem gösterilmelidir. (Bakınız: 6. Faturanın düzenlenmesinde süre ve dönemsellik ilkesi)
Faturaya İtiraz Edilmesi
Türk Ticaret Yasasının 23/2 maddesinde faturaya itiraz konusu işlenmiş olmasına karşın, ne bu maddede ne de Türk Ticaret Yasasının herhangi bir maddesinde faturaya itirazın ne şekilde olacağı ile ilgili bir açıklama bulunmamaktadır.
Her şeyden önce şu tespiti yapmamız gerekmektedir. Fatura her zaman düzenleyen açısından aleyhine delil teşkil eden bir belgedir. Diğer bir anlatımla, fatura münderecatına itiraz edilmiş ya da itiraz edilmemiş olması, faturayı düzenleyen açısından kendisi için delil olma niteliğini değiştirmeyecektir.
Faturayı alan tarafın, buna 8 gün içinde itiraz edebilmesi için her şeyden önce bu süre içinde bulunduğunu belgelemesi ve faturayı düzenleyen tarafa da itiraz ettiği tarihin, faturayı teslim aldığı tarihten itibaren 8 günlük süre içinde olduğunu belirtmesi gerekmektedir.
Ayrıca faturanın münderecatına yapılacak olan bir itirazın, karşı tarafa bildirilebilmesi, diğer bir anlatımla faturayı düzenleyen tarafa faturanın münderecatına yapılan itirazın izah edilebilmesi için anlatılması gereken bütün konuların yazılı olarak yapılması gereği en azından iki tarafın anlaşabilmesi açısından önemlidir.
Bunun yanında faturayı düzenleyen ile faturayı alan arasında yazılı bir sözleşme bulunması halinde, faturayı alanın, faturaya itirazında anlaşma şartlarını ve bu anlaşmadaki hangi noktalarda uyumsuzluk olduğunu açıklayabilmesi için itirazın yazılı olarak yapılması gerekecektir.
Bütün bunların yanında fatura münderecatına yapılacak olan itirazın bir belge niteliğinde olmasını sağlamak ve sonradan çıkacak bir hukuki anlaşmazlıkta kullanabilmek açısından fatura münderecatına yapılacak olan itirazın yazılı olarak yapılması gerekmektedir kanaatındayız.
Ayrıca yapılacak olan bu itirazda gönderilen belgelerin karşı tarafça teslim alındığından emin olunması, diğer bir anlatımla itirazın süresi içinde yapıldığının ispatı için noter kanalı ile veya iadeli taahhütlü olarak ya da kargo vasıtası ile gibi yollarla yapılması yerinde olacaktır.
Türk Ticaret Yasasının 25/b-3 maddesinde ayıplı bir malın satıcıya bildirilmesi ile ilgili hükümler bulunmaktadır.
Buna göre;
“Emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecburdur. Açıkça belli değilse alıcı emtiayı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını muhafaza için keyfiyeti bu müddet içinde satıcıya bildirmeye mecburdur. Diğer hallerde Borçlar Kanununun 198’inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları tatbik olunur.”
Bu hükümlere göre,
Alıcının teslim aldığı malın ayıplı olduğu malı teslim sırasında açıkça belli ise, alıcının durumu iki gün içinde satıcıya bildirme zorunluluğu bulunmaktadır.
Eğer teslim alınan malın ayıbı açıkça belli değilse, alıcı, teslim aldığı malı teslim tarihinden itibaren sekiz gün içinde muayene etmeli veya ettirilmelidir. Bu muayene sonucunda teslim alınan malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa durumu aynı süre içinde satıcıya bildirme zorunluluğu vardır.
Alıcının bu zorunluluğu yerine getirmemesi halinde Borçlar Yasasının 197 ve 198. maddelerine göre, almış olduğu emtiayı kabul etmiş sayılmaktadır.
Sözünü ettiğimiz, Borçlar Yasasının 197 ve 198. maddeleri şu şekildedir:
Madde 197- Satıcı alıcının satım zamanında malumu olan ayıptan mes’ul olmadığı gibi satılanı kafi derecede muayene etmekle farketmiş olacağı ayıptan da ancak bunun mevcut olmadığını temin etmiş ise mesul olur.
Maddi 198- Alıcı kabzettiği satılanın halini, örf ve adetlere göre imkan hasıl olur olmaz, muayene etmek borcu ile mükellef olup satılanda satıcının tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman, bunu derhal satıcıya ihbar etmesi lazım gelir.
Bunu ihmal ettiği halde satılanı kabul etmiş sayılır.
Meğer ki satılanda adi bir muayene ile meydana çıkarılmayacak bir ayıp bulunsun.
Bu kabilden bir ayıp sonradan meydana çıkarsa derhal satıcıya ihbar edilmelidir. Aksi takdirde, satılan bu ayıp ile beraber kabul edilmiş addolunur.”
Faturaya İtiraz Edilmemesi
Her şeyden önce şu tespiti yapmamız gerekmektedir. Fatura her zaman düzenleyen açısından aleyhine delil teşkil eden bir belgedir. Diğer bir anlatımla fatura münderecatına itiraz edilmiş olması ya da itiraz edilmemiş olması, faturayı düzenleyen açısından kendisi için delil olma niteliğini değiştirmeyecektir.
Türk Ticaret Yasasının 23/2 maddesi hükümlerinde bulunan “Bir faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılır” hükmüne göre, sekiz gün içinde münderecatına itiraz edilmeyen faturanın münderecatı kabul edilmiş olmaktadır.
Burada önemli olan alıcı ile satıcı arasında oluşan ticari ilişki sonucunda düzenlenen faturanın bu ilişkinin şartlarına uygun olması durumudur. Uygunluk mevcutsa ve yasaya göre, itiraz süresi olan sekiz gün içinde itiraz edilmeyen faturanın münderecatı kabul edilmiş olmaktadır.